2012 Rüzgar Gibi Geçti

Birkaç saat sonra geride bırakmak üzere olduğumuz 2012 nasıl geçti sorusunun cevabına baktığımızda şunları görüyoruz;

Türkiye gemisi, AKP hükümetinin sıkı mali disiplin politikaları sayesinde global kriz içinde yara almadan pupa yelken yol almaya devam etti…. Tabii ki hükümete önemli bir artı geliyor bu noktada..

Bu başarıya halel getiren husus ise geçim sıkıntısı çeken halkın daha da fakirleştiği bir yıl oldu.. Her ne kadar Başbakan “10 bin dolarları geçtik” ifadesini slogan haline getirdiyse de halkın önemli bir kısmının bu “zenginleşmeyi” hissettiğini söyleyebilmek pek mümkün olmadı..

Tabii bu arada maddi açıdan zenginleşen ülkemizde “insan kalitesinin” nereye doğru yol aldığı da farkında olanlar için çok ciddi bir endişe kaynağı oluşturmaya devam etti.

Diğer taraftan, AB ile uyum yasaları çerçevesinde ve demokratikleşme hamleleri kapsamında Türkiye yine birçok adımlar attı. Bu anlamda ERGENEKON diye anılan ve var olduğu söylenilen bilmeceyi çözmek için mahkemeler (cunta döneminden şekil değiştirerek devam etmiş olanlar) yüzlerce ve binlerce saat mesai harcamalarına rağmen, “MAALESEF” halkın çok önemli bir kesiminin vicdanını tatmin etmeyecek uygulamalara imza attılar; Bunların en başında da artık bırakın Türkiye’yi, tüm dünyanın dikkatini çeken ve uluslararası platformda büyük ve olumsuz tenkitler alan “UZUN TUTUKLULUK” hali oldu.. Buna rağmen ve hatta hükümetin ve de Başbakan’ın tabiri caizse yönlendirmesine de direnerek yargı tutuklu kapsamında bulunan sanıkları içeride aylarca ve yıllarca “TUTMAYA” devam etti…

Bu arada, muhalefetin çoğunlukla “maalesef” beceriksiz icraatı devam etti ki bu da mevcut yönetimden ciddi şikayetçi olup yeni bir yönetim umuduyla yanıp tutuşan insanların dünyasını adeta kararttı.

Başbakan alışageldiğimiz “çetin ceviz, sert, otoriter” davranış biçimini yine sergiledi.. Fakat bu durum böyle bir tarzdan hoşlandığı ve Başbakan’a bunu yakıştırdığı artık açıkça belli olan halk tarafından yine olumsuz bir reaksiyon görmedi…

Ayrıca, Başbakan artık gözünü devlet başkanlığı sıfatına diktiğini ve halihazırdaki otoritesinin de ötesinde neredeyse mutlak hakim olmak arzusunda olduğunu, bir takım “kuvvet ayrılıklarının zararı” filan gibi argümanlar eşliğinde insanlara yavaş yavaş zerk etmeye başladı.

En önemlisi de Türkiye Dış Politika açısından gerçekten de “EN KÖTÜ” yıllarından birini geçirdi. Mevcut bakan da adını bizce en başarısızlar listesine yazdırmayı başardı.. Üstelik çok yoğun ve ağır mesaisine rağmen.. Türkiye’nin dış dünyadaki ağırlığı (Başbakan’ın iddiasının aksine) oldukça zayıfladı ve sabah erken kalkan Türkiye’ye nota vermeye başladı..

Daha başka önemli bir olay da birçok konuda Başbakan’ ile, Cumhurbaşkanı arasında ciddi görüş ayrılıkları olduğu ileride de olabileceği hususu çok açık bir şekilde gözler önüne serildi… Bu durumda da önümüzdeki cumhurbaşkanı seçiminde bu ikilinin nasıl bir tavır içinde olacağı daha şimdiden gündemin en önemli maddeleri arasına gird…

Tabii ki her zaman da olduğu üzere 2012’ de birçok günahsız Türk askeri, dağda terörist peşinde koşarken şehit oldu ve birçok evlat sahibinin yüreğine ateş düştü..

Ümit ederiz ki 2013 bütün bu sıkıntılara çok ciddi biçimde çözümün bulunabileceği bir yıl olur ve Türkiye doğru dürüst laik, demokratik ve adil bir yönetim ile hedefine yürümeye devam eder.. İnsanlarımız daha huzurlu ve mutlu olurlar…

Hepinize hayırlı bir 2012 ve bilhassa iyi insanlara Allah’ın her türlü güzellikleri nasip etmesi dileğiyle.. (Yoldan sapmış olanların da ıslah olması temennilerimiz de bakidir tabii ki).

31.12.2012
Hangi Moda

Leave A Response

*