Uzun geçen kış aylarından sonra, güneş bizi mutlu etmeye başladı. Kışın çizmelerinden, botlarından ayaklar kurtuldu ve özgürlüğüne kavuştu.

Peki ayaklarınız sandaletlere, açık ayakkabılara hazır mı?  Hayır dediğinizi duyar gibiyim. O halde hadi durmayın ve hemen başlayın hazırlığa…

Öncelikle ayaklarınızı hergün ılık sabunlu su ile yıkamayı ihmal etmeyin. Sonrasında ayaklarınızı iyice kurulayıp bakım kreminizden sürün. Freeman’ın Barefoot yumuşatıcı, canladırıcı, losyon, nane ve erik özleriyle yorgun ayaklara ve bacaklara enerji veriyor.  Topuk ve tabanlardaki kuru cildi yumuşatıp, pürüzsüzleştiriyor.  Ölü deriyi temizliyor. Fiyatı ise, 19 TL.

Ayaklarınızda çatlaklar varsa, ayaklarınızı her banyodan sonra deriler yumuşamış durumda iken ponza taşı ile ovun, durulayın ve Lapitak’ın Ayak bakım kremi ile kremleyin. Ayaklarınız nemli kalır ve çatlaklar yok olur. Kuru deriyi yumuşatır. Fiyatı sadece 7 TL

Ayaklarınızı yatmadan önce de mutlaka yıkayın ve nemlendirici sürün. Parmak aralarının ıslak kalmamasına dikkat edin. mantar oluşmasın.

Ayaklarınıza iş dönüşü yıkadıktan sonra masaj yapın, kan dolaşımını sağlayın.

Gece yatarken ayaklarınız nemlendirici bir bakım kremi ya da vazelin sürün ve yün çoraplar gi,yin. Sabah farkı göreceksiniz.

Ayaklarınızı dinlendirmek için, ayaklarınız için kullandığınız kabın içine tuz ekleyin. Tuz yorgunluğu alacak, ayaklarınızı hafifletecektir. Daha sonra topuklarınıza süreceğiniz limon suyu ayağınızı yumuşatacaktır.

Ayda bir pedikür yaptırmayı ihmal etmeyin.