Beyoğlu’nda Fısıltılar


Fransa’da yazarların ilk romanlarına verilen çok saygın Gironde ödülünü kazanan David Boratav, Türk okurunu da içine sürükleyecek bir kitap yazmış… “Beyoğlu’nda Fısıltılar”

Can Yayınlarından çıkan kitabın Türkçe’ye çevirisi Aysel Bora tarafından yapılmış.

Yetişkin ya da çocuk; kaçınılması olanaksız gerçeklerle harmanlanmış bir düş ve hayal gücü. Bir aile tarihini anlatan kitap, bunun dışında 199 depremine, 6-7 Eylül olaylarına ve İstanbul yaklaşımıyla sizi kitabın içine çekip, kendiniz gibi olayları yaşayacak, hissedeceksiniz.

Londra’da uykusuzluk çeken bir adam. Eşi tarafından terk edilmiş. Oğlu ilgisiz. İçinden çıkılmaz bir hastalığın pençesinde yaşamı tamamen anlamsızlaşmış. Babasının ölümüyle, biraz da tereddüt ederek, İstanbul’a, Beyoğlu’na dönmek durumunda kalmış, en son onbir yaşında bulunduğu memleketine. Esrarengiz bir şiirin peşinde, artık yabancısı olduğu kentin karmaşasına daldığında, Boğaz, rakı ve bu toprağın nefesi onun tüm varoluşunu sarsacak, yolculuğa çıkaracaktır.

Yazarı kitabı yazmaya yönelten ise ; 1998’ yılında büyükbabasının ölümünden sonra İstanbul’a daha sıklıkla gelmesi, bu gelmeler sırasında İstanbul’dan çok etkilenmesi …. Yazar  şu sözlerle ifade ediyor:

” İlk zamanlar Türkiye’ye büyükbabamı bu kadar ilgilendiren şeyin ne olduğunu öğrenmek için geliyordum. Onu bu kadar cezbeden neydi? 2001 yılının ekiminde burada iki ay kaldım. İstanbul’dan Ankara’ya, Antalya’ya, Konya’ya gittim. Büyükbabamın öykülerini topladığı yerler bunlar… Ve bir anı kitabı yazdım. Türkiye üzerine bir kitap yazmak konusunda ilk girişimimdi bu. Çok kişiseldi, yayımlatmaya çalıştım ama hiçbir zaman yayımlanmadı. Bundan yıllar sonra da bu elinizdeki roman yazdım. Aslında ne yazmak istediğime karar vermem uzun sürdü.”

Leave A Response

*