Film Eleştirisi – TRUMBO

  Sinema senaristi Dalton Trumbo’nun hayatından kesitler sunan biyografik yapım.

Ülkemizde gösterime girmemesi şaşırtıcı ve benim açımdan üzücü. Jay Roach imzalı bu film Rusya ve ABD arasındaki soğuk savaş zamanında bir Hollywood senaristinin ne zorluklar yaşadığını ve kariyerinin sonlanıp, tekrar yükselişe nasıl geçtiğini bizlere anlatıyor. Filmde komünizm, ırkçılık ve faşizm konuları da işleniyor.

Filmi özetlersek; Dalton Trumbo (Bryan Cranston) çok başarılı bir senaristtir. Hollywood’da sevilen de bir insandır. Karısı ve üç çocuğuyla mutlu bir hayatı vardır. Soğuk savaş döneminde 40’lı yılların sonunda birkaç oyuncu ve senarist arkadaşıyla birlikte Komünist Parti’ye üye olur. Kendini sonuna kadar bir komünist olarak tanıtan Trumbo bu olayla birlikte ABD’de birçok insanla beraber kara listeye alınır ve dolayısıyla Hollywood da Trumbo’nun senaryolarını kabul etmez. Ardından hapse girip çıkan Trumbo senarist arkadaşlarıyla birlikte bir yapımcı şirketle anlaşır. Ancak Trumbo ve arkadaşları senaryolarını kendi isimlerini kullanmadan yollarlar. Trumbo’nun senaryosunu yazdığı, ancak adının geçmediği iki film Oscar kazanır ve Trumbo artık karalisteden çıkmak için hırslı bir insana dönüşür. Bu sırada Trumbo’yu sinema camiasından uzak tutmaya çalışan TIME dergisi köşe yazarı Hedda Hopper (Helen Mirren) da bunun için elinden geleni yapıyordur. 1960’larda halkın da baskısıyla Trumbo artık kara listeden çıkar ve Oscar’ını da alır. Trumbo’nun ailesine karşı olan yumuşaklığı, daha sonrasında hırslı bir insana dönüşmesiyle beraber ailesiyle yaşadığı sorunlar ve sonucunda da eşi Cleo’nun (Diane Lane) da desteğiyle gerçek mutluluğu bulması güzel bir kurguyla yansıtılmış. Ayrıca filmde Frank King rolünü canlandıran John Goodman’ı görmek de beni mutlu etti açıkçası.

Yönetmen koltuğunda bulunan Jay Roach, komünizm konusunda hassas bir dünyada her kesim tarafından rahatlıkla kabul edilebilecek ve Dalton Trumbo’nun bu haklı kavgasını yaşadığı hayatını gözler önüne serecek, kurgu açısından çok başarılı, sinematografi ve 1947-1975 arasını düşündüğümüzde o tarihleri son derece başarılı yansıtan makyaj , kostüm ve saç tasarımını ince detaylarla izleyiciye sunmuş. Sonucunda da ortaya çok başarılı bir film çıkmış.

Senarist John McNamara Trumbo’nun hayatını titizlikle ve izleyiciyi sıkmayan, Trumbo’nun da hayatını bilenler için olduğu gibi yansıtabilen harika bir senaryo yazmış.

Bryan Cranston için ayrı bir paragraf yazmakta fayda var. Birçok insanın Breaking Bad’den tanıdığı ve canlandırdığı Walter White karakterine hayran kaldığı, ancak Dead Space, Saving Private Ryan ve daha birçok filmde mükemmel oyunculuğunu gördüğümüz aktör, en son 88. Akademi Ödülleri’nde de En İyi Erkek Oyuncu dalında aday olmuş fakat kazanamamıştı. Bu filmde de makyaj ve saç tasarımıyla Dalton Trumbo’yu birebir yansıtmış. Tek başına bile bir filmi Oscar’da En İyi Film dalında aday gösterebilecek performans göstermiş. (Ancak film bu dalda ilginç bir şekilde aday olamamış, hatta tek adaylığı En İyi Erkek Oyuncu dalı olmuş.) Bryan Cranston’ı sevenler, onun bu filmdeki oyunculuğuyla eminim Dalton Trumbo’yu da tanımasalar da çok sevmişlerdir. Son olarak biyografik film sevenler için başrolünü Bryan Cranston’ın oynadığı bu film kesinlikle izlenmeli diyorum ve yazımı sonlandırıyorum.

Kanun Kalkan

Leave A Response

*