Heteroseksuel erkekler ve kadınlar arkadaş olabilir mi?

KADIN-ERKEK-ARKADASBu soru çoğu kere ciddi tartışmalara neden olmuştur..

Günlük yaşamda gördüklerimiz romantizm içermeyen bu tip ilişkilerin yalnızca mümkün değil aynı zamanda oldukça sık olduğunu da söylemektedir bize.. Bu tip ilişkilerde erkek ve kadın birlikte yaşar, çalışır ve oynar ve genellikle fiziksel ilişkide bulunmaktan kaçınmayı becerirler gibi görünürler..

Bununla beraber her zaman olasıdır ki bu platonik beraberlik yalnızca bir dış görünüş olup, dipte kaynayan sayısız cinsel güdüyü maskeleyen zarif bir dans gibidir adeta..

Karşı cinsle arkadaş olmayı becerebildiğimize tam da inandığımız bir zamanda ortaya çıkan bir “romantizm” fırsatı tahminimizin de dışında en zayıf anda bizi vurabilmektedir.. Kim mi böyle diyor? Deneyimler ve araştırmalar..

Örneğin, şunu net biliyoruz ki kadınlar ve erkekler arasında karşı-cinsle “arkadaşlığa” (yalnız arkadaşlık) bakış ve bunları deneyimleme/yaşama açısından ciddi farklar var

Erkekler genellikle bu tip arkadaşlık ilişkilerinde partnerlerine karşı çok daha fazla çekim duyuyorlar

İşin ilginç tarafı yine erkekler partnerin de (yalnızca arkadaş) kendilerine karşı çekim duyduğuna inanıyorlar.. Buna Türkçede “kendi kendilerine gelin güvey oluyorlar” da diyoruz ya, burada genellikle yanıldıkları ortaya çıkıyor.. Zira kadınlar aynı ölçüde çekim duymuyorlar böyle bir ilişkide.. Diğer bir deyişle “garibim” erkekler kendileri romantik veya karşı cins için fiziksel duygular hisstemeye başladıklarında bunun karşılıklı gelişmeye, oluşmaya başladığını düşünüyorlar.. Tabii ki yanılmış oluyorlar.. Bu durum milyonlarca (hatta milyarlarca) erkeğin başına da gelmiştir, şüphesiz…

Bu noktada kadınlar nasıl bir pozisyon alıyor peki?

Onların durumu da adeta kendilerinden beklenilmeyecek kadar “saf” desek???
Evet kadınlar bu durumda genellikle erkeğin beynini ve duygularını pek okumuyorlar galiba.. Hatta şöyle desek böyle bir ihtiyaç da oluşmuyor belki de.. Zira, onlar erkeğe doğru yönlenmediklerinden yani bir ilgi eksikliği hatta yokluğu içinde olduklarından, partnerin de öyle olduğunu sanıyorlar.. Durum böyle olunca da neden karşı tarafı düşünme zahmetine girsinler ki? Onların da zihinleri evvel Allah bin bir türlü tilkilerle dolu olamaz mı yani?

Bu arada şöyle ilginç bir husus daha var;

Erkekler bu yanlış algılama neticesinde harekete geçmeye her an daha hazır durumda oluyorlar.

Bu arada erkeklerin de kadınların da romantik açıdan bağlı karşı cins arkadaşlara aynı derecede çekim duydukları da iddia ediliyor.. Bununla beraber erkekler bir adım öteye giderek ilişkide olan kadınlara bile sanki ilişkide olmayanlara karşı duydukları kadar çekim duyabiliyorlar (evet.. maalesef böyle).. Buna mukabil, kadınların ise genellikle ilişkisi olan erkekleri kovalamak gibi bir tutum içinde olmadıklarını görüyoruz.. Tabii ki bunlar genelleme.. İstisnalar kaideyi bozmuyor bilindiği gibi 🙂

M. TUFEKCI

Leave A Response

*