Gece saat 2 filan gibi..

Kanepenin üzerinde bir döndüm TV da ne var diye.. Söylemesi ayıptır, ihtiyarlık işte uyuya kalmışım..

Kalkıp yatağıma gitmek niyetim..

NTV’ye takıldım bir an.. Bir baktım OSCAR ÖDÜLLERİ seremonisi tekrarını veriyor.. Doğrusu ya seyredememiştim, arzu etmeme rağmen..

Farkında olmadan kapıldım gittim törene..

Bu yabancı artistler (film artisti) boşuna olmuyorlar, bizimkiler gibi.. Yani havadan paraşütle inmiyor adamlar (ve de kadınlar tabii)..

Eloğulları sırf karizma ve gerçekten de yetenek..

Adam sahneye çıkıyor.. Sunum o biçim.. Su gibi akıyor.. Espriler (ama espri haa.. Bizim Cem f ilan gibi tek düze değil, sofistike) gırla gidiyor.. Seyirci desen zaten seçme, tam da kalburüstü..

Böylece kaptırdım kendimi seyir eyledim..

Bu arada tabii sonuçlar da açıklanmaya başladı ve malum filmler, sanatçılar, prodüktörler vs kazanıp ödüllerini aldılar..

İnsan gerçekten de mest oluyor.. Çünkü her şey buram buram kalite kokuyor..

Bu arada tabii ki birkaç filme daha da fazla takıldım.. Ama bir tanesi var ki resmen fantastik..

LIFE OF PIE filmin adı ve konusu kısaca şöyle;

Hindistan’dan Kanada’ya giden bir yük gemisi, içindeki hemen hemen tüm canlılarla birlikte trajik şekilde batar. Bir cankurtaran filikası, uçsuz bucaksız vahşi Pasifik Okyanusu’nun ortasında yapayalnız kalır. Sandalın hayatta kalmayı başarabilen mürettebatı ise bir sırtlan, kırık bacaklı bir zebra, bir orangutan, Richard Parker adında üç yüz kiloluk bir Bengal kaplanı ve Pi adlı 16 yaşında Hintli bir çocuktan oluşmaktadır. Pi’nin hayvanat bahçesi işleten ve hayvanlarıyla göç yoluna koyulan ailesi, batan gemide yaşamını kaybetmiştir.

Pi, kurtuluş yok gibi görünen bu okyanusta zayıf bir sandalda yanındaki hayvanlarla birlikte hayatta kalma savaşı verir ve keskin zekası ve zooloji bilgisiyle besin zincirine kurban gitmez. Ama şimdi Bengal Kaplanı ile teknede baş başa kalmıştır. Dev kaplana yem olmamak için hayvanla anlaşmanın ve yakınlaşmanın yollarını bulur. Sıra dışı yolculuk sona ermeden büyülü bir adaya varacaktır…

Oscarlı sinemacı Ang Lee’nin yönetmenliğinde sıra dışı bir öykü sunan filmin kadrosu ise oldukça renkli. Daha önce oyunculuk deneyimi bulunmayan Suraj Sharma’nın Pi’yi canlandırdığı yapımda, ayrıca Tobey Maguire, Irrfan Khan, Adil Hussain rol alıyor.

Film, en iyi yönetmen ödülünü kazandı (Ang Lee 5 kez aday oldu Oscar’a, ikinci kez ödül aldı).

Film keza en iyi orjinal müzik ödülünü kazandı (Mychael Danna).

Filmin fragmanı aşağıda.. Bire bakın hele insanı nasıl “UÇURUYOR”.. Nasıl doyuruyor..

Bunun adı gerçek filmse eğer bizde yapılanlar nedir acaba? Sanırım başka söze de ihtiyaç olmasa gerek…