Türkiye’de Kadına şiddet

kadina-siddetKadın… Ana.. Kardeş.. Sevgili.. Eş..

Kadına yönelik şidet tüm dünyada ne yazık ki büyüyerek devam ediyor. Ülkemizdeki durumda içler acısı. Bu toplumsal sorunun üzerine gerektiği gibi gidilmiyor ve her gün binlerce kadın tecavüze, dayağa ve ölüme terkediliyor.

Kimi kadınlar eşleri sevgilileri tarafından, kimisi patronları, kimisi de aile içi  baba, abi gibi nedenlerden dolayı

Kadının  cinsiyeti gereği yaşadığı eşitsizlikler, kadına karşı ayrımcı uygulamalar onun yaşama hakkını kısıtlıyor ve arka plana itiyor. Ülkemizde,   namus cinayeti nedeniyle öldürülen kadın sayısı artarak sürüyor. Araştırmalar Pakistan, Umman, Ürdün ve Mısır’da da aynı nedenlerden dalyı suçların arttığını gösteriyor.

Ülkemizde diğer bir sorun ise; bekaret kontrolü. Bu bir kadının hakkının ihlal edillmesi durumudur ki, yasal değildir. Ancak yasalar değil, gelenekler, tabular hüküm sürdüğü için bu da sanki doğal bir şeymiş gibi karşılanıyor. Burada sanırım doktorlara büyük iş düşüyor. Bir kadını bekaret testi için getirdiklerinde, eğer bu tecavüz olayı nedeniyle değilse doktorun bu kontrolü yapmaya karşı çıkması gerekmekte.

kadin-siddet2Türkiye’de kadın sağlığı sorunları incelendiğinde; daha doğumda erkek çocuğun tercih edilmesinin yaygınlığından başlayan, ergenlik döneminde, özellikle kırsal alanda ve Doğuda erken evlilik ve ergen gebeliği ve bunun yarattığı sorunlarla karşılaşılmaktadır. Doğurganlık döneminde kadınlar arasında riskli gebeliklerin yaygın olmasından, aşırı doğurganlık ve bunun yarattığı sağlık sorunlarına, menopoz-menopoz sonrası dönemde ve yaşlılık döneminde ise kadınların neredeyse “yok sayıldığı” bir sorunlar yumağı ile karşılaşılmaktadır.

Yıllar içinde önemli gelişmeler kaydedilmesine karşın, doğum öncesi bakım ve sağlıklı koşullarda doğum hizmetleri ve aile planlaması konularında, kırsal alanda ve Doğuda yaşayan kadınlar için, kentte ve batıda yaşayan kadınlara göre, eğitim düzeyi yüksek olan kadınların eğitimsiz kadınlara göre, temel sağlık hizmetlerine bile erişebilirliği açısından sorunlar bulunmaktadır.

Ülkemizde, göreceli tüm iyileştirmelere karşın, kadının toplumsal statüsü, sağlığını ve sağlık hizmetlerinden yararlanmasını önemli ölçüde etkileyecek kadar düşüktür. Eğitim, hukuk, sosyal ve siyasal alanda cinsiyetler arasındaki eşitsizlikler kadının toplumda, özel olarak aile içinde kadın sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir. Aile içinde bireyler arasındaki iletişim eksikliği, başlık parası ve zorla evlendirme gibi geleneksel uygulamalar, kadına yönelik şiddet sorunları hâlâ varlığını sürdürmektedir. Medyada kadının cinsel bir meta olarak ele alınması da kadının toplumsal statüsünü olumsuz olarak etkilemektedir.

Burada kadına büyük rol düşmekte, bir meta olarak görünmekten vazgeçmesi gerekmektedir. Ekonomik, külktürel sebeplerden dolayı ezilen kadınların yanında, bunun farkında olan fakat cinsel obje gibi görünmekten hoşnut olup bundan para kazanan kadınların olması ne acı. Bedenleri üzerinden para kazanıp, sonra kadın-erkek eşitliğinden bahsetmeleri biraz tezat değil mi?

Devletin bu konuya daha dikkatli bir şekilde el atması, kadınlara yönelik şiddetin cezasının daha fazla olması gerekmektedir.

KADINLAR.. ANALAR..  BEDENİNİZ SİZİN.. KİMLİĞİNİZ  SİZİN.. ONU EZDİRMEYİN, KULLANDIRMAYIN.. HER NE DURUMDA OLURSANIZ OLUN BUNU ASLA UNUTMAYIN ..

 

Leave A Response

*