Varis.. Nedenleri ve tedavisi

Sıklıkla varis sorunu ile karşı karşıya kalır kadınlar. Erkeklerde de elbette varis oluşur ama kadın için sağlık açısından olduğu kadar estetik açıdan da sıkıntı verici bir durumdur.

NEDİR VARİS?

Varisler uzamış ve biçimini yitirmiş damarlardır. Bu damarlarda kan dolaşımı yavaş hatta ters yönde dahi olabilir. Kaynağı doğuştan ve kapakçıkların kötü çalışmasından olduğu gibi sonradan da oluşabilir.  Bozuk kapakçıkların sürekli açık kalmasından dolayı, kan iner ve kapalı bir kapakçığın üzerinde birikir.

VARİSİN NEDENLERİ

Genellikle doğuştan eğilimli kişilerde görülse de, hamilelik, aşırı kilo alıp-verme, çok sıkı kemer ve çoraplar, çok fazla sigara ve kahve tüketimi, uzun süre ayakta kalma, ayak ve bacakların bozuk yapısı varise neden olabilir.

VARİS TEDAVİSİ

Tam bir tedavi olmasa da kısa süreli rahatlama için, sırt üstü yatıp, ayakları yukarıya kaldırarark kan dolaşımını sağlayabilirsiniz. Ama bu tedavi değil, rahatlama yöntemi ve oluşumuna engel olma yöntemidir.

Kompresyon tedavisi

Bu tedavide, rahatsızlığın boyutuna bağlı olarak, elastik bandajlar ya da varis çorapları kullanılarak, dokulara ve rahatsızlığa neden olan damarlara baskı uygulanır. Bu sayede toplardamarların duvarları biçimlerini yitirmez, damar içindeki kapakçıklar yeniden doğru şekilde kapanır ve böylelikle kanın bacaklarda birikmesini engeller. Kompresyon tedavisi, variste, kronik toplardamar yetersizliğinde, lenf ödemlerinde ve toplardamarların gebelik sırasında genişlemesinde uygulanır.

Lazerle tedavi

Cilt dışından lazer tedavisi uzun yıllardır, cildin hemen altında yer alan, çapı 1 mm altında olan küçük kılcal varislerin tedavisinde uygulanmaktadır. Tedavi sırasında güçlü bir lazer ışını sorunlu bölgeye yönlendirilir. Işın toplardamarın içindeki kanın ısınmasına ve katılaşmasına neden olur. Küçük varis dallan bu şekilde tıkanır. Tedavinin ardından müdahale edilmiş damarlar dışarıdan bakıldığında hafif kahverengi görünür. Ancak bu renk değişimi yaklaşık birkaç ay sonra geçer.

İğneyle tedavi

Bu işlemde hastalıklı toplardamara, damar çeperlerine hasar veren bir madde verilir. Bunun ardından, baskılı kompresyon uygulanmasıyla damar çeperleri birbirine yapışır ve toplardamar işlevini yapamaz, yani buradan kan akışı gerçekleşmez. Zamanla vücut bu toplardamarı ortadan kaldırır. Tıkanan toplardamarların görevini, yani kanın kalbe geri taşınmasını çevredeki diğer damarlar üstlenir. Bu tedavi yöntemiyle öncelikle tıkanan küçük kılcal damarlara ve toplardamarların küçük yan damarlarına müdahale edilir.

Son olarak ameliyatla tedavi: Artık eskisi gibi büyük kesikler açmadan dikişsiz yapılabiliyor. Son karar tabi ki doktorun.

Sorunsuz, sağlıklı günler…


1 Comment on this article. Feel free to join this conversation.

Leave A Response

*