Varlık ve Hiçlik… Sartre

Sartre’nin başyapıtı olan ve bir kaç ayda kaleme aldığı “Varlık ve Hiçlik adlı eseri nihayetinde geçtiğimiz yıl Türkçe’ye çevrilebilmişti. Çeviriyle ilgili pek çok farklı görüşler ortaya çıkmıştı. Kimisi çevirinin doğru yapıldığını savunurken kimisi de yanlış ve eksik çevrildiğini dile getirmişti.

Yayıncı isimlerden Ahmet Öz, profesyonel felsefecilere şunları söyleme ihtiyacı hissediyor. “Felsefenin “profesyonellerine” seslenmek istiyorum: Elinizdeki kitap, dilimizde, Türkçede varolmayan bir şeyi varlığa getirerek, “var”ederek kendini eleştirel okumaya sunmaktadır. Ama unutulmaması gereken bir şey var, bu çeviri dolayısıyla, bugüne değin hep yapılageldiği gibi artık kimsenin Varlık ve Hiçlik’in Türkçeye çevrilmemiş olmasından şikayet edip durmasına, atalet ve tembellik içinde oturmasına da imkân kalmadı.  Hic Rhodus, hic salta!

Sartre’a göre, insan temelinden özgürlüktür . O olmuş bitmiş son bulmuş değildir `’kendinde’ değildir, o aynı zamanda bir hiçliktir de.  İnsan,gerçekleştirebileceği olanaklar toplamıdır. “İnsan ne ise o değildir, ne olmuşsa odur” der Sartre : Kendinden ne yapabilirse, odur insan. Eylemleri ise gelecek içinde bulunurlar, onların kökenleri de salt özgürlük içinde. İnsan kristalleşmiş özgürlüktür: . “Özgürlüğe mahkûmdur insan” . Özgürlük onun alınyazısıdır. Her şeyde özgürdür insan, yalnız özgürlüğünde değil. Kimse insan özgürlüğünden kurtaramaz, ne kendisi ne de bir Tanrı: Özgürlük onun özüdür  . Bundan dolayı insan zorunlu olarak huzursuz kalır, “‘kendinde”  duyduğu varlık açlığını doyurmaya çalışır: ona dokunur, dokunmazsa elinden kaçıp gider.

Leave A Response

*