8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü

kadinlar-gunu 8 Mart Dünya Emekçi  Kadınlar Günü… Her ne kadar bu tür günlere karşı olsam da kutluyorum. Çünkü en azından kadınları biliçlendirme açısından fayda sağlayacağını düşünüyorum. Onun dışında kadınlara özel bir gün oluyorsa, erkekler için de olmalı diyorum. Çünkü hem eşitlikten bahsedip, hem özel gün kutlamak biraz saçma geliyor. Kadınlar kendileri eşit olduklarına inanmıyor ki zaten. Dolayısıyla da böyle bir güne ihtiyaç duyuyorlar.

Üstelik 8 Mart “Emekçi” Kadınların günü olarak kabul edilmiş. Diskolardan çıkmayan, yarın ne giyeceğim, kimi kıskandıracağım, bir elimde cımbız bir elimde ayna umurumda mı dünya diyenlerin değil.

“Üç çocuk doğurun/işinizden çıkıp evinize geri dönün” talimatlarına ilaveten giyim kuşamları da  bahane edilerek de eve kapatılan kadınlar değil mi? Daha çok para kazanmak, daha iyi sömürmek için ilk önce kadın nüfusun eve tıkılması, sosyal hizmetlerin  ev “kölelerine” bedavadan yaptırılması kapitalist sömürü düzeninin olmazsa olmazı. Bu duruma karşı sessiz  mi kalınacak?

Her geçen yıl artarak devam eden tecavüz olayları, şiddet hala var. Sessiz kalıp, ne yapabilirim diye içinie kapandıkça da devam edecek.

Emperyalist erkek egemen güçler, krizden çıkış yolu olarak sürekli savaş ve şiddet politikalarını geliştiriyor. Tarih boyunca militarizmin yarattığı savaş ve şiddet ortamları yoksulluğu işsizliği dayatıyor. Bu da kadın bedeninin metalaşması sonucunu doğuruyor.

Tüm kadınlara ve de erkeklere elbet, iş, iş güvencesinin sağlanması, çalışan kadınların çocukları için ücretsiz kreşlerin açılması devletin görevi olmalıdır. İşsiz ve kimsesiz kadınlara iş imkanı ve barınma temin edilmeli, iş bulunana kadar da maaş bağlanmalıdır.

Kadınlar köle değildir. Onlar olmasa hangi erkek dünyaya gelebilirdi?

Siz kadınlar… Kendinizi ezdirmeyin. Boyun eğmeyin. Bir birey olduğunuzu kabul ettirine kadar mücadeleye devam. Sömürüye son!

Leave A Response

*