OSCARS 2017

89. Akademi Ödülleri

Oscar_films___Dünyanın en büyük film ödül töreni Akademi Ödülleri, bilinen adıyla Oscar heyecanı giderek yaklaşıyor. Otoriteler ise bir filmi diğerlerinden çok önde görüyor. Hangisi mi? Tabii ki La La Land! Yine de En İyi Film (Best Motion Picture) dalındaki tüm adayların oldukça dişli filmler olduğunu söylemem gerek. Bunun yanı sıra ise geçen senenin filmlerindeki tutkuyu, heyecanı ve hareketliliği bu sene görememekteyim. Irkçılık konusunun fazlaca işlendiği birçok film bu sene farklı dallarda Oscar’a adaylar. Bunlara Hidden Figures, Fences, Loving’i örnek gösterebilirim. Geçen sene bu durum çok konuşulmuş ve ırkçılık konusunun üzerine eleştirel yönde çok fazla gidilmiş olacak ki bu sene böyle bir durumla karşılaşıyoruz. Tek tek filmler hakkındaki görüşlerime ve eleştirmenlerin favorilerine gelecek olursak;

La La Land, 13 dalda 14 adaylığıyla Oscar adaylarının açıklandığı günden bu yana dünyada en çok konuşulan konulardan birisi oldu. Film hakkında söylenecek olumsuz anlamda çok bir şey yok. Müzikleri gayet eğlenceli, huzur verici ve oldukça kaliteli, öyle ki En İyi Özgün Şarkı (Best Original Song) dalında iki adet adaylığıyla bu dala ambargoyu koymuş gözüküyor. Ayrıca Ryan Gosling ve özellikle Emma Stone’un son derece gerçek hayatın içinden çekilip alınmış halleri filmi sempatik kılan özelliklerden birisi. Oyunculuğunu ilerletmek isteyen Mia (Emma Stone) ve caz müziği tekrar ayağa kaldırmak isteyen Sebastian’ın (Ryan Gosling) romantik hikayesi dans ve müzikle çok sevimli bir yapım olmuş ve aday olduğu her dalda da oldukça iddialı. Yönetmen ise Whiplash’ten de tanıdığımız ve müziği sinemasından eksik etmeyen Damien Chazelle.

Arrival 8 dalda Akademi Ödülleri’nde adaylığı bulunan bir bilim kurgu yapımı. Oldukça sıkıcı bulduğum filmin başrollerinde Superman’in sevgilisi rolünde tanıdığımız Amy Adams ve Hawkeye rolüyle akıllara kazınan Jeremy Renner bulunuyor. Dünyanın farklı bölgelerine inen UFO’ların amacı bilinmemektedir. Uzaylılarla iletişime geçmek için Dil bilimci Dr. Louise Banks (Amy Adams) ve fizikçi Ian Donnelly (Jeremy Renner) ordu tarafından seçilir. Dr. Louise Banks uzaylıların ilginç ve oldukça karmaşık alfabesini saçma derecede kısa bir sürede çözer. Bu filmin En İyi Film dalında nasıl adaylığı olduğunu anlamakta oldukça güçlük çekiyorum. Senaryo Story of Your Life kitabından uyarlanmış ve En İyi Uyarlama Senaryo dalında da aday. Çok durgun ve oldukça saçma bulduğum bu filmin yönetmen koltuğunda da geçen sene Sicario ile En İyi Film’e aday olamayan Dennis Villeneuve bulunuyor. Sicario kadar berbat bulduğum Arrival’ın ses dalları (En İyi Ses Kurgusu, En İyi Ses Miksajı) dışında favori olduğu bir dal bulunmuyor ki onlarda da La La Land karşısında işi çok zor. Ödülsüz dönmesi muhtemel.

Lion 6 dalda Oscar’a aday olan ABD, İngiltere, Avustralya ortak yapımı bir film. Son derece etkileyici bir senaryoya sahip olan film gerçekte yaşanmış bir olaydan uyarlanmış. 5 yaşındaki Hintli Saroo (Dev Patel) ağabeyini beklerken tren vagonunda uyuyakalır. Uyandığında evinden çok uzaktadır. Eve nasıl döneceğini bilemez. Büyük mücadeleler sonrası Avustralyalı bir aile tarafından evlat edinen ve sevgiyle büyütülen Saroo, ailesini bulmak için büyük uğraşlar verir. Başrollerinde Dev Patel, Rooney Mara, David Wenham ve Nichole Kidman gibi önemli isimler yer alan yapım En İyi Film, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (Dev Patel), En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (Nicole Kidman), En İyi Film Müziği, En İyi Uyarlama Senaryo, En İyi Sinematografi (Greig Faser) dallarında Akademi Ödülleri’ne aday. Ancak en favori olarak En İyi Sinematografi’yi gösterebilirim ki o dalda da La La Land’in ödülü kaptıracağını sanmıyorum.

Comancheria ya da Hell or High Water adıyla da bilinen western tarzındaki filmin yönetmenlik koltuğunda David Mackenzie bulunuyor. 4 dalda adaylığı bulunan yapımın en favori olduğu dal ise kesinlikle En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalı olarak gözüküyor. Bu dalda Jeff Bridges’in Marcus Hamilton rolüyle Moonlight’tan Mahershala Ali ile ciddi bir rekabet içinde olacağını söylemem gerek. Bankaya borçlanan ve aile çiftliklerini ipotekten kurtarmaya çalışan iki erkek kardeşin hikayesi anlatılıyor. Şehirden şehire bankaları soyan iki kardeş Tanner (Ben Foster) ve Toby (Chris Pine) izlerini kaybettirmeye çalışırlar, ancak peşlerinde çok tecrübeli bir polis bulunmaktadır. 89. Akademi Ödülleri’ndeki ciddi rakipleri bu yapımın aday olduğu dallarda çok da favori olamamasına sebep olsa da zevkle izlenecek bir film olduğu da bir gerçek. Benim gönlümden geçen ise En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülünü Jeff Bridge’le bu filmin kazanması.

Hidden Figures, ya da Türkiye’deki ismiyle Gizli Sayılar, oldukça etkileyici bir konu ile karşımıza çıkıyor. 3 siyahi kadın NASA’da büyük işler başarmaktadırlar. Dünya yörüngesine çıkan ilk Amerikalı astronot John Glenn’in büyük heyecan yaratan operasyonunda bu 3 kadın büyük rol oynar. Yaşanmış bir olaydan uyarlanan yapım 3 dalda Oscar ödül töreninde boy gösterecek. En İyi Film dalında La La Land gibi muhteşem bir film olmasa belki favori olarak bile gösterilebilirdi. Ancak 3 dalda da maalesef ödül kazanamayacak gibi görünen filmi bir ihtimal En İyi Uyarlama dalında ödülle dönmüş olarak görebiliriz. Ancak dediğim gibi çok küçük bir ihtimal.

Moonlight, La La Land’den sonra en dikkat çeken film olarak gözüküyor. Öyle ki Golden Globe’da 5 dalda aday olup, En İyi Film (Dram) dalında da ödülü kazandı. Oscar’da ise 8 dalda aday olan bu yapım En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında Mahershala Ali’nin mükemmel performansıyla favori olarak gösteriliyor. Bunun yanısıra La La Land’in ardından En İyi Film dalında da kıyasıya mücadele edecek gibi görünüyor. Siyahi bir adamın çocukluğundan yetişkin olana kadar Miami’nin zor bir mahallesinde verdiği mücadeleyi anlatıyor. 3 bölüme ayrılmış filmde Mahershala Ali (Juan), Alex R. Hibbert (Little), Ashton Sanders (Chiron), Trevante Rhodes (Black), Janelle Monae (Teresa), Naomie Harris (Paula) gibi isimler oynuyor. Yönetmen ve senarist Barry Jenkins de Damien Chazelle’den sonra En İyi Yönetmen dalında oldukça iddialı gözüküyor. Benim görüşüme gelecek olursak; fazlasıyla durgun olan bu filmde çok kısa süre rolü olan Mahershala Ali’nin yerine Hell or High Water’daki performansı ile Jeff Bridges’in En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülünü kazanması daha doğru olacaktır. Ancak o kısa zamanı iyi değerlendiren Mahershala Ali’nin de hakkını vermek gerektiğini de eklemek isterim.

Hacksaw Ridge, benim gözümde La La Land’den sonra en favori olması gereken film. Andrew Garfield da bu filmle En İyi Erkek Oyuncu dalında aday olmayı sonuna kadar hak etmiş. Ancak o dalda Fences’tan Denzel Washington ve Manchester by the Sea’den Casey Affleck gibi önemli performanslar bulunmakta. Andrew Garfield’ın işi biraz zor gözüküyor. Birçok farklı kriter özellikle En İyi Film Oscar’ında rol oynuyor. Son dönemde ödülleri veren eleştirmenleri de fazlasıyla objektifliğe iten çok başarılı filmlerin bulunduğu ortamda milliyetçi açıdan yanlı ve savaş konulu filmler –her ne kadar bu filmde birçok insanın hayatını kurtaran sıhhiyeci bir asker anlatılsa da- pek başarılı olamayabiliyor. Oyuncu seçimleri, çekimler, çok başarılı oyunculuklar, kurgu ve ses miksajları fazlasıyla başarılı olan bu film haklı olarak Oscar’a aday olsa da konusu ile En İyi Film ödülünden uzak kalacak gibi gözüküyor. Ancak kurguda La La Land ile yarışabilecek tek film olarak görüyorum. En İyi Ses Kurgusu ödülünde ise La La Land’den bir tık önde görmekteyim. Mel Gibson’ın yönetmenliğini yaptığı film; İkinci Dünya Savaşı’nda Amerikan Ordusu’ndan Sıhhiyeci Desmond T. Doss’u konu alıyor. Yaşanmış bir olaydan uyarlanan filmde Desmond Okinawa Savaşı’nda görev yaparken insan öldürmeyi reddeder ve Amerikan tarihinin ilk Onur Madalyası’na layık görülen vicdani retçisi olur. Desmond tek kurşun sıkmadan 75 civarı askerin hayatını kurtarmıştır. Oyuncu kadrosunda Andrew Garfield (Desmond T. Doss), Vince Vaughn (Sgt. Howell), Teresa Palmer (Dorothy Schutte), Sam Worthington (Captain Glover) ve Hugo Weaving (Tom Doss) gibi önemli isimler yer alıyor.

Manchester by the Sea dediğimizde En İyi Erkek Oyuncu dalında aday olan Casey Affleck’ten bahsetmemek olmaz. Oynadığı rolün hakkını çok iyi vermiş ve şu an Oscar’a en yakın isim olarak gözükmekte. Ayrıca En İyi Özgün Senaryo dalında da oldukça favori olduğunu söylemeliyim. Yani her ne kadar En İyi Film’i alamayacak gibi görünse de La La Land’in önünde bulunduğu dallarda da oldukça favori oldukları bir gerçek. Yönetmen koltuğunda Kenneth Lonergan’ın bulunduğu filmin oyuncu kadrosu ise; Casey Affleck (Lee Chandler), Michelle Williams (Randi Chandler), Kyle Chandler (Joe Chandler), Lucas Hedges (Patrick) gibi oyunculardan oluşmakta ki Michelle Williams ve Lucas Hedges’in En İyi Yardımcı Kadın ve Erkek dallarında aday olmasıyla birlikte film en büyük dalların hepsinde aday olmayı başarıyor. (Film, Erkek, Yardımcı Kadın, Yardımcı Erkek, Yönetmen) Ayrıca Michelle Williams’ın şansının da yüksek olduğunu da eklemeliyim. Ancak En İyi Yardımcı Kadın dalındaki favorim ise Fences’tan Viola Davis tabii ki. Konuya gelirsek; Türkiye’de Yaşamın Kıyısında ismiyle vizyona girmiş olan filmde; Lee Chandler (Casey Affleck), sıhhi tesisat, kapıcılık gibi işler yapıp, tek göz bir evde yaşamaktadır. Doğup, büyüdüğü şehirden bir gün acil bir telefon alır. Kalp hastası ağabeyinin durumunun ciddi olduğunu öğrenir. Hastanede alacağı haberle birlikte hayatı değişecektir. Oscar’da 6 adet adaylığı bulunan bu filmin en az iki ödül alacağına kesin gözüyle bakılsa da sürprizler de gelebilir diye düşünüyorum.

Fences benim bu sene en beğendiğim filmlerden birisi oldu. Tiyatrodan uyarlanan film izleyiciye de tam bir tiyatro havasını yaşatıyor. Uzun soluklu konuşmalar ve tüm filmin ev ve evin bahçesinde geçmesi uyarlamanın belirginleşmesinde önemli rol oynuyor. En İyi Uyarlama Senaryo dalında aday olan bu filmin bu dalda otoritelerce çok favori gösterilmediğini söyleyeyim. Ancak eğer bu dalda tiyatrodan uyarlama olan tek film Fences oluyorsa bu ödül için favori olması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü tiyatronun uyarlanması ve tiyatroyu yaşatması eğer absürd ise ve bu yüzden ödüle uzak görülüyorsa aday olması da bir çelişki doğuruyor. Öyle ki yüzlerce film arasından 5 filmin aday olduğu bu dalda tiyatro uyarlaması olan tek filmin ödülü almaktan başka adaylık sebebi kalmıyor. Benim En İyi Uyarlama favorim Fences olsa da bu dalda da Moonlight ve Hidden Figures’ün kapıştığını söyleyelim. 4 adaylığı bulunan yapımda En İyi Film ödülünün de uzak olduğu bir gerçek. Ancak kalan 2 daldan En İyi Erkek Oyuncu’da Casey Affleck ile yarışacak olan Denzel Washington’ı bir tık önde görüyorum. En İyi Yardımcı Kadın’da ise Viola Davis tartışmasız tek favori. 1950’lerde ailesini geçindirmeye çalışırken, ırkçılık ile mücadele etmeye çalışan Afro-Amerikan bir babanın hayatı anlatılıyor. Yönetmen koltuğunda da başrol Denzel Washington (Troy Maxon) yer alıyor. Onun yanı sıra Viola Davis (Rose), Stephen Henderson (Bono), Russell Hornsby (Lyons Maxon) gibi isimler yer alıyor.

Toparlayacak olursam bazı dallarda favorilerim ve tahminlerim;

En İyi Film Favorim: La La Land.   Tahminim: La La Land
En İyi Erkek Oyuncu Favorim: Denzel Washington – Fences (Casey Affleck ile yarışır.)   Tahminim: Denzel Washington – Fences
En İyi Kadın Oyuncu Favorim: Emma Stone – La La Land (Natalie Portman ile yarışır.)   Tahminim: Emma Stone – La La Land
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Favorim: Jeff Bridges – Hell or High Water   Tahminim: Mahershala Ali – Moonlight
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Favorim: Viola Davis – Fences   Tahminim: Viola Davis – Fences
En İyi Yönetmen Favorim: Damien Chazelle – La La Land   Tahminim: Damien Chazelle – La La Land
En İyi Film Kurgusu Favorim: La La Land – Tom Cross   Tahminim: La La Land – Tom Cross
En İyi Uyarlama Senaryo Favorim: Fences   Tahminim: Moonlight
En İyi Özgün Senaryo Favorim: The Lobster   Tahminim: La La Land
En İyi Film Müziği Favorim: La La Land   Tahminim: La La Land
En İyi Sinematografi Favorim: La La Land – Linus Sandgren   Tahminim: La La Land – Linus Sandgren
En İyi Kostüm Tasarımı Favorim: Fantastic Beasts and Where to Find Them   Tahminim: La La Land
En İyi Yapım Tasarımı Favorim: Fantastic Beasts and Where to Find Them   Tahminim: La La Land
En İyi Animasyon Film Favorim: Zootopia   Tahminim: Zootopia
En İyi Özgün Şarkı Favorim: City of Stars – La La Land (How Far I’ll Go – Moana ile yarışır.)   Tahminim: City of Stars – La La Land
En İyi Ses Kurgusu Favorim: Hacksaw Ridge   Tahminim: Hacksaw Ridge

Ödül alması zor olan ancak gönlüme taht kurmuş filmlerden de bahsetmek istiyorum. Bunlar Captain Fantastic, Jackie, Moana, Nocturnal Animals, Passengers, The Lobster, Doctor Strange. Bunların arasında Captain Fantastic ve The Lobster’ı da ayrı bir yere koyarım.

Öncelikle Captain Fantastic’den başlayacak olursam, En İyi Erkek Oyuncu dalında Yüzüklerin Efendisi’nin Aragorn’u olarak tanıdığımız Viggo Mortensen ile adaylığı  bulunan filmin konusu kısaca; Ben Cash (Viggo Mortensen), ABD’de Kuzeybatı Pasifik ormanlarında 6 çocuğu ile beraber yaşamaktadır. Bu ortamda Ben, çocuklarını büyük bir titizlikle fiziksel ve entelektüel olarak yetiştirmiştir. Çocuklar moderniteye bağışıklık kazanmamıştır. Ancak karısı Leslie’nin (Trin Miller) ölümüyle  ormandaki düzen sarsılır. Çocuklar annelerinin cenazesine katılmak için şehre gitmek isterler. Bundan sonrası Ben için çok daha zor olacaktır. Mortensen’in üst düzey oyunculuk sergilediği filmde onun yanı sıra Frank Langella (Jack), George Mackay (Bo), Samantha Isler (Kielyr), Annalise Basso (Vespyr), Nicholas Hamilton (Rellian), Shree Crooks (Zaja) ve Charlie Shotwell (Nai) gibi isimler yer alıyor. Zorunda olduğumuz yaşamın dışında da kalabilmenin mümkün olduğunu gösteren filmin senaryosu gayet başarılı. Oyunculara söylenecek tek bir laf yok. Ancak Oscar’da sadece tek bir adaylığı bulunsa da gönüllerin kazananlarından biri bu film olacaktır.

The Lobster ise absürdlüğün dibine vurmasına rağmen dramı da son derece başarılı yansıtabilmiş bir film. Bu yapımın 89. Akademi Ödülleri’nde ise sadece 1 adaylığı bulunuyor ki o da hiç kuşkusuz En İyi Özgün Senaryo dalı. Filmi net olarak bir kategoriye sokmak pek mümkün değil. Yani komedi, romantik veya dram diyemiyoruz. Başrollerinde Colin Farrell ve Rachel Weisz’ın yer aldığı film ilginç bir distopyayı anlatıyor. Yalnız olan, ilişkisi olmayan insanların suçlu olarak görülüp, tutuklandığı, alternatif bir gelecekte geçen hikayede bekar insanlar bir otele yerleştirildikten itibaren 45 gün içinde kendine uygun birini bulup ilişkiye başlamak zorunda kalıyorlar. Eğer başaramazlarsa seçtikleri bir hayvana dönüştürülüyorlar. Yunan asıllı yönetmen Yorgos Lanthimos Dogtooth’tan sonra yine garip bir filmle izleyiciyi şaşırtmaya devam ediyor.  Fazlasıyla mesajın içinde bulunduğu filmi yazımı okuyan herkese öncelikle tavsiye ediyorum. Her ne kadar otoritelere göre En İyi Özgün Senaryo dalında favori gözükmese de –ki bunu filmin absürdlüğüne bağlıyorum- benim gözümde ödülü bu dalda en çok hak eden film. Colin Farrell ve Rachel Weisz’ın da Oscar’a aday olmasını beklerdim; öyle ki oyunculuklarıyla izleyiciyi alıp, filmin içine çekiyorlar. Bunu bu derece absürd bir filmde yapabilmek kolay olmasa gerek. Bunda sinematografinin de büyük payını görmemek mümkün değil tabii ki.

Harika oyuncuların, yönetmenlerin, senaristlerin katkılarıyla ortaya çıkan birçok muhteşem filmin 24 dalda ödül için yarışacağı ve Los Angeles Dolby Theatre’da gerçekleşecek olan 89. Akademi Ödülleri Töreni 26 Şubat’ta organize edilecek.

Meryl Streep ise Oscar’a yine damga vuruyor. Daha önce üç kez Oscar kazanan aktris Florence Foster Jenkins filmi ile 20’nci kez aday olarak Oscar’a en çok aday gösterilen oyuncu olmayı başarıyor.

Bütün bunların yanı sıra filmleri geçen sene ile şu şekilde bağdaştırabilirim. Bu senenin Spotlight‘ını Fences, Mad Max‘ini Hacksaw Ridge ve The Revenant‘ını ise La La Land olarak görüyorum. Ancak bu sadece bir benzetme. Genel gözlemlerime ve Oscar kazanma ihtimallerini göz önünde tutarak bunu söylüyorum.

26 Şubat Pazar gece yarısından itibaren Yekta Kopan ve Özge Özpirinçci’nin sunumlarıyla yayınlanacak Oscar Gecesi’nin yanı sıra Amerika canlı yayını öncesinde Cem Yılmaz, Berrak Tüzünataç, Buğra Gülsoy ve yapımcı Muzaffer Yıldırım gibi sinema ve şov dünyasının önemli isimleri de bu unutulmaz geceye yorumlarıyla katılacaklar. Ceylan Atınç’ın kırmızı halı yorumlarının ardından sinema yazarları Mehmet Açar ve Melis Behlil de 89.Oscar adaylarını değerlendirecek.

Gece 00.00’da başlayacak programlar sonrası Oscar Ödül Töreni’ni tüm Digiturk üyeleri ücretsiz olarak Digiturk 1 No’lu kanaldan ve Dilediğin Yerde uygulaması üzerinden izleyebilecek. Tören ayrıca, Digiturk web sitesi  www.digiturk.com.tr üzerinden de üye olan olmayan herkese açık şekilde canlı olarak takip edilebilecek.

89. Akademi Ödülleri Töreni’nde heykelcikler sahiplerini buldu. İşte büyük de bir skandalın olduğu gecede kazananlar;

En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Mahershala Ali – Moonlight
En İyi Makyaj ve Saç Tasarımı: Suicide Squad – Giorgio Gregorini, Alessandro Bertolazzi, Christopher Allen Nelson
En İyi Kostüm Tasarımı: Fantastic Beasts and Where to Find Them – Colleen Atwood
En İyi Belgesel Film: O.J.: Made in America – Ezra Edelman
En İyi Ses Kurgusu: Arrival – Sylvain Bellemare
En İyi Ses Miksajı: Hacksaw Ridge – Kevin O’Connell
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Viola Davis – Fences
Yabancı Dilde En İyi Film: The Salesman – Asghar Ferhadi (İran)
En İyi Kısa Animasyon Film: Piper – Alan Barillaro
En İyi Animasyon Film: Zootopia – Byron Howard, Rich Moore
En İyi Yapım Tasarımı: La La Land – David Wasco
En İyi Görsel Efekt: The Jungle Book – Robert Legato, Dan Lemmon, Adam Valdez
En İyi Film Kurgusu: Hacksaw Ridge – John Gilbert
En İyi Kısa Belgesel Film: The White Helmets – Orlando von Einsiedel
En İyi Kısa Film: Sing – Kristóf Deák
En İyi Sinematografi: Linus Sandgren – La La Land
En İyi Özgün Film Müziği: Justin Hurwitz – La La Land
En İyi Özgün Şarkı: City of Stars – La La Land (Justin Hurwitz)
En İyi Özgün Senaryo: Manchester by the Sea – Kenneth Lonergan
En İyi Uyarlama Senaryo: Moonlight – Barry Jenkins
En İyi Yönetmen: Damien Chazelle – La La Land
En İyi Erkek Oyuncu: Casey Affleck – Manchester by the Sea
En İyi Kadın Oyuncu: Emma Stone – La La Land
En İyi Film: Moonlight

Gecenin finalinde ilginç bir skandal meydana geldi.  En İyi Film ödülünü vermesi için sahneye Faye Dunaway ve Warren Beatty davet edildi. Dunaway ve Beatty ödülü alanı La La Land olarak açıkladı. La La Land ekibi sahneye bile çıktı. Konuşmalar yapılırken, yapılan hata ortaya çıktı ve La La Land’in yapımcısının açıklamasıyla Moonlight En İyi Film ödülünün gerçek sahibi oldu. La La Land ekibinde morallerin bozulduğu da net olarak gözlemlendi.

Kanun Kalkan

 

 

Leave A Response

*