Tapas nedir?

TAPAS NEDİR? Tapas, ortaya paylaşmalık gelen küçük İspanyol mezelerine verilen ad. Eskiden İspanyollar içkilerinin içine toz, sinek girmesin diye bardakların üzerine tabak koyarlarmış. Daha sonra bu tabakları içkiye yakışan mezelerle doldurmaya başlamışlar. Bu tabaklara da tapas denilirmiş. İspanya’da iş çıkışı bir tapas bara gidip şarapla tapas yemek vazgeçilmez bir alışkanlıktır.
Bu müthiş Ispanyol yemek geleneği şimdi Türkiye’ye de gelmiş ve hatta gazete ve dergilere de konu olmuş röportajlar şeklinde.. Bunlardan bir tanesinden alıntıları değişik yemek kültürlerini takip etmekten hoşlananlar için aşağıda veriyoruz.. Okuyalım da kültürümüz artsın.. Ne menem şeymiş bu “TAPAS” dedikleri..

RÖPORTAJ

Dünya mutfakları, İstanbul’da açılan birçok mekanda kendine yer buldu. Ancak bir Akdeniz ülkesi olmamıza rağmen İspanyol yemekleri konusunda pek de başarılı olamadık bence. Allah’tan bu durum değişiyor. İstinye Park’ın içinde ‘Pep Tapas’ adlı bir Tapas restoranı açıldı. ‘Pep
Tapas’ın nefis mönüsünün arkasındaki isim, dünyanın en iyi restoranları arasında sayılan ve starların müdavimleri arasında bulunduğu ‘Cal Pep’in meşhur şefi Pep Manubens ve oğlu Jordi. Cal Pep’in müdavimleri arasında Woody Allen, Steven Spielberg ve Nicholas Cage gibi isimler var. Mekanın önünde uzun kuyruklara sebep olan bu lezzetler, Barcelona’dan sonra ilk kez İstanbul’da…

Dünya starlarının ‘Tapas’çısı İstinye Park’ta



Mutfaklarımız yakın: 30 yıldır Barcelona’da Picasso Müzesi’nin köşesinde hizmet veren ‘Pep Tapas’ı İstanbul’a getiren kişi tekstilci Tunç Bahar. İspanyol şef Manubens, aynı zamanda mekana ortak… Manubens, hafta sonu İstanbul’daydı. Bugüne kadar birçok ülkeden, özellikle İtalya’dan teklif alan Manubens, “İstanbul’u seçtim, çünkü mutfaklarımız çok yakın. İstanbul’u, Barcelona gibi çok hareketli ve gizemli buluyorum” diyor. Manubens, yaptığım sohbette Türkiye’ye gelen birçok yabancı aşçı gibi şu tespite yer verdi: “Türkiye’nin dört tarafı denizlerle çevrili ama balık kültürünüz zayıf…”  Manubens İspanya’dan sadece domuz ürünleri getirdiklerini, onun dışındaki ürünleri Türkiye’den temin ettiklerini belirtti. Barcelona’daki mönüde bulunan klasik yemeklerin aynısı İstinye Park’ta da mevcut.

Bizde tapas sizde meze: “Tapas restoranları tıpkı eski Türk meyhaneleri gibi” diyen Manubens, “Türk Mutfağı çok büyük yelpazeye sahip, bu yüzden de sizlerin bizim mutfağı çok iyi anlayacağınızı ve seveceğinizi umuyorum. Bizde tapas, sizde ise meze…” diyor. Pep Manubens, İstanbul’da kaldığı sürede Namlı, Kıyı Balık, Hamdi Et Lokantası ve Pandeli Lokantası’na gittiğini ve buralara hayran kaldığını belirtti. Esas bombayı ise sohbetimizin sonunda patlattı. Barcelona’daki restoranında eğer başarabilirse barbunya pilaki, kağıtta levrek, marin levrek ve menemeni mönüye eklemek istediğini açıkladı.

Tapas lezzetleri: Vitrini, şık dekorasyonu, tamamı orijinal İspanyol yemeklerinden oluşan mönüsü ile ‘Pep Tapas’ta mutlaka yenmesi gereken lezzetlerin başında deniz mahsülleri geliyor. İspanyol Şef Manubens’in dillere destan lezzetteki midye, yengeç, kalamar, karides ve ahtapot parmaklarınızı yedirtecek cinsten. Özellikle de ‘Calamares Encebollados’ adı verilen, karamelize soğan ile sotelenmiş kalamar güveç mutlaka yenmeli, tavsiye ederim. Bir başka seçenek ise İspanyol Mutfağı’nın en özel yemeklerinden biri olan ‘Tortilla’. Yumurta, patates ve soğan karışımından oluşan İspanyol omleti ‘Tortilla Espanola’, İspanya’da ve dünyada çok ünlü bir yemek. Bu arada balık ve deniz mahsüllerinin İspanyol pirinciyle enfes birleşiminden oluşan ve ismini pişirildiği özel tavadan alan İspanya’nın meşhur yemeği ‘Paella de Marisco’ bir kez yendi mi bağımlısı olunacak tatlardan. İspanya’nın hemen hemen her restoranında bulunan meşhur içkisi Sangria da Pep Tapas’ın içecek mönüsünde bulunuyor.

KAYNAK: http://arsiv.sabah.com.tr/2007/11/08/gny/haber,1641571A3AE24A76B58F03EC80259DCA.html

İşte böyle dostlar.. Binbir çeşit canım Türk mezeleri dururken şimdi bir de TAPAS modası çıktı çıkacak galiba.. Hani derler ya Batı (H)ayranlığı diye.. Varsın olsun.. Adamlar dünyanın dört bir tarafından “tapas yemek” için akın akın turist çekiyorlar.. Biz ise onların tapasından çok daha lezzetli mezelerimizi kimseye tanıtamıyoruz..
İşte bu durumun İngilizce’de bir adı var.. Adamlar diyorlar ki; “Best kept secret” .. Yani “Eni iyi muhafaza edilen sır”.. Tabii kendi kendileriyle dalga geçmek için söylüyorlar bu deyişi.. Diğer bir deyişle bir malı tanıtmak esas gaye iken malın tam aksine sır gibi saklanılması durumu yani tanıtımın becerilememesi hali tarif edilmiş oluyor.. Bu da bayağı “BECERİ” ister ya.. Bizim durumumuza uyuyor mu dersiniz?

1 Comment on this article. Feel free to join this conversation.

Leave A Response

*