Ben Sana Çırılçıplak

gözlerin mavi gökyüzü berraklığı
içine bulutum yağmur olmaya
tunç renkli kızıl akşamların sahibi
belli belirsiz yüzümün kızarması
senin kadar akşamım
senin kadar gündoğumu
böyle inandım ben sana çırıl çıplak

belki uzaklardan beklediğim mektupsun
en uzak yolu birlikte yürümek adına
yarısını arayan – yarısı uzaklarda
gidebilmek aşka – tav olabilmek
yankısıyım sesinin güvercin uykusunda
“ekmek ve gül”
böyle inandım ben sana çırıl çıplak

bu senin gülüşündür yüzünde ki yalın ses
kimsenin göremediği düş gecelerinde
içimde senden bir sen
bana yetmeyen bir ben
bitmeyen bir yolculuk ergen tende tuz(un)
kavrulmuş toprağa ter
böyle inandım ben sana çırıl çıplak

gözlerin mavi gökyüzü berraklığı
haziran saçlı sarmaşık çiçeği
kaç şafak tutuşturur içimde
vardiyasız binlerce sone nöbet tutar
ölümden önceki son sığınak
böyle inandım ben sana çırıl çıplak

Leave A Response

*